| Tesettür, kadınlar için yaratılışa en uygun olan giyinme şeklidir ve fıtratları bu yapıyla giyinmeyi emrediyor. Çünki kadınlar yaratılış olarak zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatlarından çok sevdikleri yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduklarından; kendilerini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve bu gibi hallere maruz kalmamak için, yaratılışça böyle bir meyilleri var.
Hem kadınlar tacizden ve ithamdan korkar, taarruza maruz kalmamak için ve kocası nazarında müttehem olmamak için, yani ‘sen bana sadık değilsin’ gibi suçlamaya maruz kalmamak için, fıtraten tesettürü isterler.
ve aslında on kadından ancak iki-üç tanesi bulunabilir ki; hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.
Malûmdur ki; insan sevmediği ve iğrendiği insanların bakışlarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık-saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasından hoşlandığı erkeklerden on tanede iki üç tane varsa da, yedi sekizinden iğrenir, sıkılır.
Hem ahlaksız olmayan bir güzel kadın, nazik ve herşeyden çabuk etkilenen duygusal bir yapısı olduğundan, pis bakışlardan elbette sıkılır.
Hatta işitiyoruz; tesettürden uzak olan Avrupa'da, çok kadınlar; bu dikkatli bakışlardan sıkılarak, 'Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar' diye polislere şikayet ediyorlar.
Demek medeniyetin tesettürü kaldırmak istemesi, fıtrata aykırıdır. Kur'ân'ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o şefkat madeni ve kıymetdar birer hayat arkadaşı olabilen kadınları, tesettür ile değersizlikten, zilletten ve manevî esaretten, bir zevk aleti olmaktan ve sefaletten kurtarıyor.
Hem kadınlarda, yabancı erkeklere karşı; bir korkaklık vardır. Bu tedirginlik ise, fıtraten tesettürü gerektiriyor.
Çünkü gerçekten yabancı erkeklerden o kadın, korkar ve yaratılışı sakınmak, gizlenmek ister. Ve tesettür ile nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf yapısı emreder.
işte kadınların kendisini koruyabileceği ve kendisini güvende hissedeceği bir siperi ve kalesi tesettürü olduğunu gösterir.
Hatta bir vakit: çarşı içinde, güpe gündüz, ahalinin gözleri önünde, gâyet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor! .. ve tesettürün ne kadar iffete, ahlaka, sadakate, aile mefhumuna hizmet ettiğini ortaya koyuyor.
(bakınız: insan, hayat, kadın, büyü, güzel, dünya, gözler, gerçek, erkek, kadınlar) |
|
 |
|
